Cemmert Ercan kardeşimizin yazısı...
Küçüktük o zaman 2000’lü yılların başıydı hani o zamanlar 2000 değilde milenyum derlerdi hatırlar mısınız ? O zamanlarda Galatasaray aşkının kıvılcımları hiç sönmeyecek büyük bir ateşe dönüşüyordu , durduramıyorlardı..O çok sevdiğim öğretmenlerim beni sana zayıf veririm x takımı tutucaksın diye zorluyorlardı ama ne fayda biz GALATASARAY sevdasını kazımıştık bir kere kalbimize.. Benim bir farkım vardı ben UEFA Kupasıyla , Süper Kupayla büyüdüm sabah erken kalkamama okula gidememe pahasına galibiyet geceleri atkımı boynuma formamı sırtıma geçirip caddelere çıkıp arabanın camından kafamı çıkarıp haykırırcasına GALATASARAY’ın adını bağırıyordum..Galatasaray’lı olmak başka bir şeydi o Ali Sami Yen’e girince sevinçten ağlamaktı , her yenilgide takıma daha da bağlanmaktı..Anlatılmaz bir duyguydu Galatasaray’lı olmak Türkiye’de en çok aldığın o Türkiye Kupa’sıyla övünmekti Galatasaray’lı olmak belki de bazen kırıcı olsada senin baban Türkiye Kupa’sını hiç gördümü diyerekten büyüklüğünle övünmekti Galatasaray’lı olmak. Sayfalarca yazılar yazacağım diyip 10 cümlede tıkanıp büyüklüğünü cümlelere sığdıramamaktır Galatasaray’lı olmak..
21 Nisan 2010 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder