29 Eylül 2010 Çarşamba

Muhteşem Taraftarın Yine Yanında

İyi başlayamamıştık lige, başlangıçlar önemliydi .. Avrupa'dan elenmiştik. Transferler Avrupa'ya edilen veda sürecinde takıma gelmişti. Yönetimdede bir sıkıntı vardı ya .. Eyvallah desekte bazı şeylere. Canımız acıyordu. Bu tablo Galatasaray'a yakışan bir tablo değildi. Olmaması gerekliydi böyle .. Hani sevgimiz sonuçlara endekslimiydi ? Asla;katiyen bu düşüncede;zihniyette değildik. Tam aksine kayıtsız şartsız seviyorduk .. Sitemimiz yok değildi bunuda inkar edecek değiliz. Ama hani derler ya sitem sevgiden doğar bizimkiside o hesaptı.

Gecenin en karanlık anı güneşin doğmaya en yakın olduğu zamandır .. Bu sözde bir gerçeklik payı var. Var ki yaşamımızda böyle anları hep görüyoruz. Eskişehir deplasmanında deyim yerindeyse şeytanın bacağını kırmıştık. 3 puana hasret bizler için de güzel bir moral motivasyon oldu. Eskişehir son senelerde ters geliyordu bize .. Takımda tersdi. Çivi çiviyi söker diye boşa dememişler. Arkasından Ali Sami Yen'de Gaziantep galibiyeti geliyordu. Biraz sıkıntılı olsada 3 puan gelmişti. Olsun önemli olan buydu fakat genede önlem alınması gereken noktalar vardı ..

İzmir ? Yaklaşık 8 senedir lig maçı için gidilmeyen İzmir'de Bucaspor ile Lig macına cıkacaktık. 3 puan gene bizimdi .. Öyle ya apaçiliğe gerek yok :) 3 puan bizimdi artık. Heveslenenlerin ancak kursağında kalırdı o 3 puan. Öylede olmuştu.

Ve son olarak İbb maçında 3 de 3 giden 3 puanlık seriye 3-1'lik bir galibiyet eklenerek seri 4 leniyordu .. Takım bir hava yakalamıştı. Taraftarda muhteşem oluşunun;potansiyelinin farkındaydı. Güzel günlerin sinyalleri verilmeye başlanmıştı. Olması gerekende buydu.

Herşeyden önce vurgulanması gereken asıl konu Galatasaray gerçekten bir ruh, bir inanç takımıdır. Diğer takımları için bu olgu bir araç iken Galatasaray Spor Kulübü için bir amaç olma özelliği taşımaktadır. Yönetim- Futbolcu - Taraftar .. bu beste o kadar çok şey anlatıyor ki aslında. Bu kenetlenmeyi tam olarak sağlamak zorundadır Galatasaray. Sarı ve Kırmızı gibi ayrılmaz bir bütündür bu Galatasaray için.

Bu ruhu sahada gördükçe bizde eski ruhumuza kavuşuyoruz ..



KALBİMİZDESİN ALPASLAN DİKMEN

Sevmiyoruz işte eylül aylarını artık, sevemiyoruz... Bir yıl 12 aydan oluşuyor lafını biz artık sadece boş bir cümleden ibaret görüyoruz. Çıkarttık o kahpe Eylül’ü her şeyden, takvim yaprakları Eylül’ü gösterdiğinde tarifi mümkün olmayan bir burukluk çöküyor yine de. Biz Eylül’leri çıkartırız çıkartmasına da aklımızdan Alpaslan Abi, fakat seni aklımızdan, kalbimizden çıkartmak? Yokluğunun o sessiz ve insanın içini üşüten soğukluğunu unutabilir miyiz? Ölüm Allah’ın emri, onu kabul ediyoruz, inanıyoruz da abi, senin yokluğuna bi türlü inanamıyoruz işte. Biz yine Eylül’lere düşman oluruz Alpaslan abi; hatta istersen Ekim’lere Kasım’lara... Sen olsaydın da biz o 12 aydan birine yine sarardık illa... Sitem sevgiden doğar ya abi; bu ufak sitemlere de kızmamak lazım değil mi? Bu yazının satırlarını okuyorsun belki... Senin için olan her şeyi; yazıları, pankartları, kitapları, konuşulanları... Görüyorsun bir yerden gülümsüyorsun veyahut kızıyorsun… Hatalarımızı yine düzeltiyorsun... İşte böyle be abi, hayat dedikleri bu yalan dolan şeylerde, senin yokluğun kalbimizin ortasında bütün gerçekliğiyle duruyor.”

27 Eylül 2008’de trafik kazası sonucunda yitirdiğimiz ultrAslan Genel Koordinatörümüz Alpaslan Dikmen’in 2. ölüm yıldönümüne yaklaşmış bulunmaktayız. Onun Galatasaray için yaptıklarını kelimelere dökmek gerçekten kifayetsiz olurdu. Gerçek bir Galatasaraylı; gerçek bir Galatasaray aşığı... Ömrünün çoğunu Galatasaray için vakfetmiş biri… Kalbinde sarıyla kırmızıya bulanmış bu sevdayı asilce taşıyan bir Galatasaray’lı…

Uzar gider bu cümleler sonu gelmez; Galatasaray sevgisi gibi, bir sonu yoktur. Musalla’da hayat biter belki; ama Galatasaray sevgisi ve o sevgiyi yüreğinde taşıyıp hayatını buna adayan Alpaslan Dikmen’e olan sevgimiz bitmez. 2001 yılında Galatasaray için yakmış olduğun hiç sönmeyecek meşale; “ultrAslan” nesilden nesile ışığını koruyarak devam edecek. Senin bizlere bırakmış olduğun bu mirası; sana ve seninle birlikte bu yolda emek vermiş tribün ağabeylerimizin doğrultusunda en iyi şekilde korumak; kollamak ve ultrAslan ismini en zirveye taşımak bizlerin boynunun borcu ve asli vazifesidir.

Hayatını Galatasaray’a adamış; bizlerin gönlünde tarifi olmayan bir sevgiyle yer alan biri… Seni bu kadar çok sevmek bile bizler için ayrıcalık be abi. İnan ki hala bizlesin; sadece ölüm, Allah’ın emri işte. Hani senin güzel bir sözün var ya abi: ‘’Galatasaray için ölmek de var ama asolan yaşamaktır”. İşte biz senin açtığın bu yolda Galatasaray için iyi ve güzel olan her şeyin peşinden koşmayı bir görev biliyoruz.

Yüce Rabbim mekanını cennet etsin Alpaslan Abi. Ruhun Şad Olsun.

"Galatasaray’ın yararına olarak bir taşı yerinden kaldırıp, iki metre öteye koyanlara bile müthiş bir saygı duyarım." Alpaslan Dikmen...

Unutma ki Dünya fani

Veren Allah alır canı

Ben nasıl unuturum seni

Can bedenden çıkmayınca?