15 Mart 2008 Cumartesi

Zaman daralıyor...

Evet artık zaman daralıyor, saatler var Armanın peşinden gitmeye, çok şeyden vazgeçebiliyor bir deplasman yolunda... Sevdandan vazgeçebiliyorsun bir daha geri dönmeyeceğini bile bile, umutlarından vazgeçebiliyorsun bir daha yaşamamayı bile bile ve geleceğin... Bunu hiç açıklamak istemiyorum ya zaman çoktan geçmiş oluveriyor...

Deplasman yolculuklarına 1 gün önceden son rutuşları vererek hazırlanırız. Pankartımızı alır, hazır hale getirir, kontrol eder ve katlar maça hazır duruma getiririz.

Bir gün önceden maç muhabbetleri dönmeye başlar, yine düşüyoruz yollara neler olucak diye...

Bir Ankara deplasmanın daha hoş "Ankara Deplasman Sayılmaz" bizim için yılların sözüdür fakat, sahada 90dk lık bir mücadele var, Ankara'yı Samiyen'e çevirmek boynumuzun borcu.

3 Puanı alıp dönmek dileklerimizle.

Saygılar.

13 Mart 2008 Perşembe

Ankara'ya

Bir deplasman yolculuğu daha geldi çattı, ARMANIN PEŞİNDE geçireceğimiz koca bir gün..

Sabahın ilk ışıkları ile başlar,ilk ışıkları ile biter..

Dödüğümüzde görüşmek üzere.

Galatasaray Uğruna.

Nedir yani bizi bu kadar bağlayan... Herşeyden vazgeçmemize neden olan, herkese sırt çevirip sadece peşinde koştuğumuz ?

Sorulara cevap arıyorum belki de , bir şeyler bulurum diye. Sonuç hep hüsran, hep kaybeden ben.

Galatasaray'ın üstüne kimseyi koyamam belki ama bir sevda yaşıyorsan eğer, ikisine kattığın değeri bilmek gerekir...

Bir tarafta sevdiğin vardır...bir tarafta vazgeçemediğin...

Sonuç mu ..?

Boşversene...

11 Şubat 2008 Pazartesi

Kral HAKAN ŞÜKÜR.


Kral'dan bahsetmek gerekirse aslında takımın abisi demek kaptanlıktan da önce gelir, sahibi olduğu gemiyi hep ayakta tutmaya çalışması, ilerleyen yaşına rağmen onu çekemeyenlere 3 gol birden atarak cevap vererek, kendisini eleştirmek için fırsat kollayan, kimi hazır olan yazıları suratlarina çarpan KRAL HAKAN ŞÜKÜR' den bahsediyoruz...

Futbolu bırakması gerektiğini söylüyor, bu kadar umursanmayan bir futbolcuyu niye maçta 2 defans oyuncusu tutar ki ? bu kadar da çelişmemek lazım dimi...

Neyse tribünlerin hep bir ağızdan söylediği sözle noktalamak gerekiyor...

KRAL HAKAN ŞÜKÜR,SENİ ÇEKEMEYEN BÜTÜN İPNELERİN SURATINA TÜKÜR..

10 Şubat 2008 Pazar

Galatasaray 6 - 3 Vestel Manisaspor

Galatasaray'ımız gitmiş Ankaragücüne 4 atmış, Kadıköy'de ki maçta Fenerbahçe karşısında muhteşem bir performans sergilemiş,ee artık taraftar Vestel Manisa karşısında inancın,azmin zaferini bekliyor,takımda buna karşılık vermek için. İnancını birbirlerine sarılarak, başarı dileklerini sunarak, birbirlerini motive ederek başlamak istiyor...

Maç başlıyor, tribünlerden ilk 3'lü kopuyor, bütün tribünler başlıyor haykırmaya... Arkasından klasik olarak hep söylediğimiz. "HİÇ BİR ŞEYEEEEEEEE DEĞİŞİLMEZZZ SENİN SEVGİN BU DÜNYADAAAAAAAAA" diyerek devam ediyoruz ve daha Saldır Galatasaray demeden, takım kendiliğinden atıyor golü, devamıda geliyor tabi...

Takım almış başını giderken, atılan farkın rehaveti çöküyor takımın üzerine...Yiyoruz arka arkaya golleri, atıyoruz tekrar yiyoruz...

Öyle böyle giderken maç, sonunda 6-3 ile sonlandırıyoruz...

Ve Leverkusen maçından önce sahadaki aslanlardan tribünlere son mesaj veriliyor.BİZLER İNANDIK SİZDE İNANIN...Hep bunu tribünler söylemeyecek ya ;)

8 Şubat 2008 Cuma

Eski Açık Sarı Desene...


Eski açık tribün olarak bir sesi oluşturuyoruz, takım galibiyeti garantilemiş, rahatlık o biçim. Kapalı tribünden beklenen ses geliyor, "ESKİ AÇIK SARI DESENE" diye, herkeste bir heyecan o ses eşliğinde eller sallanıyor, kapalı selamlanıyor ve arkasından bütün eski açık tribün aynı anda "ESKİ AÇIK SARI DİYECEKKKKK DİYECEKKKK DİYECEKKKKK" diye ve o tribünleri bilgilendirme amaçlı, hala sarı ya numaralının kırmızısına sarı diyerek milleti kanser eden kitleye , ellerle gösteriliyor SARI-KIRMIZI-ŞAMPİYON-CİMBOM diye ;) . Sonra bütün tribünler susuyor "ESKİ AÇIK" devreye giriyor...Sarıııııı diye numaralı tribüne yıkılarak, her defasında daha bir gür,daha bir istekli...

Eski açık bir "SES"' tir...Eski açık bir "TECRÜBEDİR".