10 Ekim 2013 Perşembe

İMPARATOR ( GRANDE )

Başlık ne kadar açık ve net dimi, bahsettiğimiz insanın adını bile yazmasak herkes kime yazdığımızı anlar...

Evet beyin fırtınası yapmanıza gerek yok, bahsedilen kişi FATİH TERİM...Yani Galatasaray Spor Kulübünün efsane ''ELEMANI'', tabi kurumsallaşma girince işin içine personel olarak kayıtlar altına alınmanda normal.

Galatasaray armasına ömrünü vermiş, kulübün üye statüsünde level atlamış, Divan Üyesi sıfatını almış, her anında Galatasaray'ı yaşamış bu adama bir hiç muamelesi yapmak vicdansızlıktır.

Galatasaray Spor Kulübü yönetiliş biçiminden midir nedir, efsanelerini hep bir ''HİÇ'' yerine koymuştur, yönetimlerin kişisel sorunları kendi efsanelerini yok saymaya kadar gitmiştir, jübilesi yapılmayan Hakan Şükür başka birinin sorunları yüzünden, Fatih Terim başka birisinin yüzünden bu kulüpten gönderilmiştir, farkındaysanız hep başka birisi diyorum yani bu formaya ihanet ettiği için gönderilmiyor, Galatasaray Spor Kulübü yönetim kadrosundan biriyle yaşanılan sıkıntılardan hep bir ''EFSANE'' miz gönderiliyor.

Bu kadar kişiselleşen kulübümüzde sorunları çözmeye yönelik hamleler yerine, yapıcı olmayı düşünmek yerine, düzgün giden düzeni korumak yerine yıkıcı tavır sergilemek ''İNTİHAR'' etmekle aynı düzeydedir.

Sorun şu ki, Galatasaray Spor Kulübü bir vurdumduymazlığa doğru gidiyor, umarım bu sorunlar çözülür ve önümüzde ki güzel güneşli günleri tekrar yaşarız.

Satırlarımız bitmişken son olarak hocaya bağırılan besteyi de ekleyerek bir son verelim konuşmaya.

BİR GÜNDE KRAL OLMADIK
BİR GÜNDE TAHTAN İNMEYİZ
İMPARATOR FATİH TERİM
ÖLENE KADAR SENİNLEYİZ..

Not : Yaşanılan süreçte Fatih Terim'in konuşmamasını takdirle karşılayan bizler, bu gelişmeler  üzerine konuşmasını canı gönülden istiyoruz.

16 Nisan 2013 Salı

Hep oyunlar...

Galatasaray camiası öyle bir camiadır ki, herkese dimdik durmasını bilen, herkese karşı dik durmasını bilen, köklü bir kulüptür.

Üzerine oynanan oyunları sineye çeker ama insanların önüne de güzelce sermesini bilen, yüzüne çarpmasını da bilen bir kulüptür...

Son zamanlar da Fatih Terim'e yapılanlar bunların en açık göstergesidir, taraftar olarak bazı şeylerden kendimiz soyutlasak da, takımımıza bir ceza bile aldırmamış olmamıza rağmen, taraftarın sabrını zorlayan bir MHK olduğu müddetçe ne kadar dayanır bu taraftar bilinmez.

Üzerimize oynanan oyunların hepsinin cevabını vereceğimiz günlerde gelecek..

Herkes sabretsin...

Fatih Hoca'nın bir lafı vardır..

HERKESİN ADALETİ ŞAŞAR, ALLAHIN ASLA...

BEKLEYİN...

5 Nisan 2013 Cuma

Madrid'in Fethi 2013

Madrid'e indiğimizde, her yerin SARI - KIRMIZI olacağını tahmin ediyorduk, o kadar hareketliydi ki İSTANBUL , İspanya'yı feth edeceğimiz belliydi.

Neyse ki maç günü sabah 08.30 uçağı ile Madrid'e doğru hareket ettik, uçakta ki birlik beraberlik, sohbetler, muhabbetler her şey çok güzeldi..

Uçak havaalanına bile inemiyordu, hava sahasında ki trafikten dolayı, öyle böyle değildi. Akın akın geliyorduk Madrid'e.

Uçak alana indikten sonra, her yerden Galatasaray'lılar çıkıyor, alan dahil her yer SARI KIRMIZI'ya bürünüyordu. Otobüslerimize binip, şehir merkezine doğru hareket ederken, sağlı sollu arabaların içinde SARI KIRMIZI gözlerimize çarpıyordu.

Böyle güzel bir atmosferi yaşamayalı uzun zaman olmuştu...

3-0 yenilmek değilde, girdiğimiz pozisyonları atamamız ve penaltılarımızın verilmemesi koydu gerisi fasa fiso..

Her maç daim olsun böyle birliktelikler.

ÖNÜMÜZDE KİMSE DURAMAZ...

4 Şubat 2013 Pazartesi

Yılmaz BAŞKAN..!

Galatasaray tribünü öyle bir tribündür ki, anlatmanın imkanı yok...Bazen iner vurur dibe, bazen küllerinden fışkırır en tepelere... Bir grafik tutulmaz anlayacağınız...

Son dönemlerde yaşanılan süreçlerde hep bir eksiklik, hep bir plansızlık vardı, ultrAslan'ın alt gruplarından UNİ'nin emekleri ve bu emeklere eklemeyi unutmamamız gereken uA-BH şimdi ki adı ile Lise grubu. Tribünün dinamosu haline gelmiş bu iki grup... Neden mi önce bu konulara değindim, şimdi bahsedeceğim süreç, bu konuların ta kendisi.

 Önce Alpaslan ağabeyin aramızdan ayrılmasından başlamak gerekirse, bocalama dönemi aslında o döneme denk geliyor, kendisini kaybettiğimizden beridir yaşanılan eksikleri tamamlayamadık...

 Sonrasında da Yılmaz ağabeyin aramızdan ayrılışı ile toparlanma süreci biraz uzadı, toparlandık derken tekrardan aynı durumlara gelmek kötü olsa da bu günler geride kalır inşallah diyoruz...

 Şimdi Yılmaz BAŞKAN aramıza döndü, varlığı ile içimizi ısıtacağı günler yakın... Bence transfer döneminin en iyi transferi şüphesiz ki YILMAZ TUTUŞ'dur.

 Seviyoruz seni YILMAZ BAŞKAN.

 Sen bu tribünün tek BAŞBAKANISIN...