
Aslında uzun uzun yazmak gerek;dolu dolu beton rengindeki donuk yaşamlara inat. Bu beton rengindeki donuk yaşamların arasında iki rengi çok sevmenin hikayesinden ibaret bizimkisi. Sarı ve Kırmızı .. Biten bir sezonun ardından ilerisine bakmak ilk defa bu kadar zoruma gidiyor. İlk defa sezonun diğer yarısını hiç istemiyorum .. Bütün lig yarım sezondan ibaret olsa .. Ali Sami Yen'e geçici vedalar ederken bile yüreğinizin bir kenarında içten içe ne hissettiğinizi düşünsenize ? Kaldırmıyordu yüreklerimiz .. Önünden geçmek için tonla bahanelerle yolunuzu hiç uzattınız mı ? Sırf oraları görmek için sebepsizce Mecidiyeköy'den geçmişizdir illa ki .. Alışmanın ve sevmenin sarı kırmızı haliydi orası .. Karşılıksızca sevmenin mabediydi orası .. Orda çok hüzünler sevince dönüşmedi mi bizler için ? Nefes almayı çok uzaklarda aramadık ki biz hiç .. Beton rengine bürünmüş bu şehirde; tarifi olmayan bir sevgiyi yaşadığımız her seferinde bizi karşılıksızca bağrına basan;nefes alabildiğimiz tek yer sendin .. Başkaları için bu şehir yaşanmaz bir yerdi;kalabalıktı .. O kalabalıkta kaybolup gidebilirdi insan .. Kendini kaybederdi .. Yok işte bizim için bu bundan cok öteydi .. Bizim o kalabalıkta; herkesten herşeyden sıyrılıp;gördüğümüzde tamam işte dediğimiz bi yer vardı .. Mecidiyeköy'ün en çok sevdiğim yeri .. Gördüğümde dünyanın benim için merkezi burası işte dediğim yer .. Ali Sami Yen ..