ultrAslan Genel Koordinatörü, ağabeyimiz Alpaslan Dikmen'i kabri başında hep birlikte andık, biz seni hiç bir zaman unutmadık asla da unutmayacağız. Sadece bizi bıraktığın günü değil, her daim aklımızdasın.
Dün anma töreninde aslında daha önemli bir konu vardı, kabri başında belki de onu tanımayan, hiç bir zaman diyalog kurmamış, belki de resimler dışında onu hiç görmemiş insanların onun açtığı yolda, her zorlukla mücadele ederek ultrAslan isimini gururla taşımasıdır.
Bu gurur senin ALPASLAN DİKMEN..! Kardeşlerin emanetini gururla taşıyor..!
3 Ekim 2016 Pazartesi
1 Ekim 2016 Cumartesi
Arda Turan Bırakıyor..!
Arda Turan, Galatasaray kaptanı, Milli Takım kaptanı ve son olarak da Barcelona takımının önemli futbolcularından oldu ve kendisine ''SPONSOR TRANSFER'' diyenlere en iyi cevabı sahada takımına kattıkları ile yaptı şuanda da Barcelona takımının vazgeçilmezi olarak kariyerini devam ettiriyor.
Yaz başında yaşanılan prim sıkıntıları, milli takım içerisinde ki sorunlar BABA VE OĞUL'un arasını açtı, sebep belki ikisi değildi, sebep belki onları bağlamıyordu ama biri ''KAPTAN'' olarak sorumluluğu üzerine aldı, diğeri de ''PATRON'' olarak sorumluluğun muhattabı oldu ve yaşanılan sıkıntılı sürecin başlangıcı oldular.
Bu süreçte Avrupa Kupalarından silinmemizin yanı sıra şimdi de oynanacak olan Ukrayna ve İzlanda maçlarının kadrosuna da yansımaya başladı. Takımın kaptanı Arda Turan ve diğer oyuncuların da takıma alınmamasıyla yeni bir kriz gündemde.
Peki Milli Takım kişisel sorunların yansıtılacağı bir yer mi ? Kariyerinin zirvesinde ki bir topçunun yaşanılan kriz sonrası diğer oyuncularda dahil Milli Takım kadrosuna alınmamasını gerektirir mi ? 80 Milyon insanın sesi, yüreği sahada ki 11 oyuncudayken bunları çekmeyi gerektirir mi ?
Soruların ucu açık ve cevaplanmayı bekliyor belki.
Bir gerçek var ki Arda Turan Milli Takımı bırakıyor, en azından Fatih Terim gidene kadar, görünen bu yönde. Diğer yandan da Milli Takım'a alınmayan oyuncular. Onların akıbeti hakkında gündeme gelen bir şey yok fakat onlarla da yol ayrımı görünmekte.
Şimdi gelelim Ukrayna ve İzlanda maçlarına, olası puan kayıplarında yaşanılacak krizlere, hiç bir maç oynanmadan kazanılmaz ama biz yine de şans dileyelim Türklüğümüz üzerine ve gönül verdiğimiz takımımız için.
Bu işin sonunda umarım her şey tatlıya bağlanır ve birlik beraberliğe en ihtiyaç duyduğumuz şu zamanlarda başarıların ardı arkası kesilmez.
Yaz başında yaşanılan prim sıkıntıları, milli takım içerisinde ki sorunlar BABA VE OĞUL'un arasını açtı, sebep belki ikisi değildi, sebep belki onları bağlamıyordu ama biri ''KAPTAN'' olarak sorumluluğu üzerine aldı, diğeri de ''PATRON'' olarak sorumluluğun muhattabı oldu ve yaşanılan sıkıntılı sürecin başlangıcı oldular.
Bu süreçte Avrupa Kupalarından silinmemizin yanı sıra şimdi de oynanacak olan Ukrayna ve İzlanda maçlarının kadrosuna da yansımaya başladı. Takımın kaptanı Arda Turan ve diğer oyuncuların da takıma alınmamasıyla yeni bir kriz gündemde.
Peki Milli Takım kişisel sorunların yansıtılacağı bir yer mi ? Kariyerinin zirvesinde ki bir topçunun yaşanılan kriz sonrası diğer oyuncularda dahil Milli Takım kadrosuna alınmamasını gerektirir mi ? 80 Milyon insanın sesi, yüreği sahada ki 11 oyuncudayken bunları çekmeyi gerektirir mi ?
Soruların ucu açık ve cevaplanmayı bekliyor belki.
Bir gerçek var ki Arda Turan Milli Takımı bırakıyor, en azından Fatih Terim gidene kadar, görünen bu yönde. Diğer yandan da Milli Takım'a alınmayan oyuncular. Onların akıbeti hakkında gündeme gelen bir şey yok fakat onlarla da yol ayrımı görünmekte.
Şimdi gelelim Ukrayna ve İzlanda maçlarına, olası puan kayıplarında yaşanılacak krizlere, hiç bir maç oynanmadan kazanılmaz ama biz yine de şans dileyelim Türklüğümüz üzerine ve gönül verdiğimiz takımımız için.
Bu işin sonunda umarım her şey tatlıya bağlanır ve birlik beraberliğe en ihtiyaç duyduğumuz şu zamanlarda başarıların ardı arkası kesilmez.
30 Eylül 2016 Cuma
Alpaslan Dikmen Ağabey'imizi ANIYORUZ..!
8 sene geçti, gitti..! Sensiz geçen seneler, yokluğun çok acı be abi..!
Adını her yerde anacağız...
ultrAslan'ın kurucularından ve Genel Koordinatörü olan, çok değerli büyüğümüz, ağabeyimiz, Alpaslan DİKMEN'i 2 Ekim Pazar günü Antalyaspor ile oynayacağımız maç öncesinde Saat 12.00'da Hasdal Mezarlığındaki kabri başında bir kez daha sevgi, saygı ve rahmetle anmak için orada olacağız.
28 Eylül 2016 Çarşamba
DEPLASMAN..!
5 senelik esaretin sonunda hakkımız olan deplasman yasaklarının kalkması bizleri ayrı bir heyecana sürüklemişti, nitekim saçma bir nedenle yapılan bu yanlıştan maça 2 gün kala dönmeleri bizim için ayrı bir heyecandı, son dakika gollerinin hastasıydık.
Eskiye göre münferit gidilmemesi, toplu hareket edilmesi, herkesin bir arada kortej eşliğinde omuz omuza olması bu deplasmanı anlamlı kılan anlardı. Maçın geneline gelince, tribünde taraftar desteğinin son bulmaması, erken gelen gol ve tribünü esir alışımız son zamanlarda ki en iyi deplasman tribünü kayıtlarına geçmiş oldu.
Polisin de bu maça özel hazırlanmasını ayrı bir not düşmek gerekir, toplanma alanı Gezi Park'ından stada inene kadar bir tek Beşiktaşlı bile görülmemesi tamamen alınan önlemlerle alakalıdır. Umarım Kadıköy'de ki Fenerbahçe maçında da aynı yol izlenir ve yasak konulmak zorunda kalmadan deplasman hakkımızı sonuna kadar kullanırız.
İnönü stadının yeni düzeni aslında tam istediğim gibi bir stad, kutu şeklinde olması, tribünlerin etkili olabilmesi için sahaya eğimi muhteşem bir stad fakat içerisinde tek eksik ''RUH'' olmaması işimizi daha da kolaylaştırdı. Zaten kapasitesi çok yüksek staddan ziyade, kutu gibi 40bini geçmeyecek stadlar en tercih edilen stadların başında gelmektedir.
Uzun zaman sonra ilk defa bir yazı paylaştık aslında fazlada detaylandırmak kısa ve öz geçtik. Uzun yazıların devamı da gelecektir.
İyi günler.
Bir kez daha anlaşıldı ki, deplasman yasağı dünyanın en saçma yasağı olarak kayıtlara geçmiştir.
Eskiye göre münferit gidilmemesi, toplu hareket edilmesi, herkesin bir arada kortej eşliğinde omuz omuza olması bu deplasmanı anlamlı kılan anlardı. Maçın geneline gelince, tribünde taraftar desteğinin son bulmaması, erken gelen gol ve tribünü esir alışımız son zamanlarda ki en iyi deplasman tribünü kayıtlarına geçmiş oldu.
Polisin de bu maça özel hazırlanmasını ayrı bir not düşmek gerekir, toplanma alanı Gezi Park'ından stada inene kadar bir tek Beşiktaşlı bile görülmemesi tamamen alınan önlemlerle alakalıdır. Umarım Kadıköy'de ki Fenerbahçe maçında da aynı yol izlenir ve yasak konulmak zorunda kalmadan deplasman hakkımızı sonuna kadar kullanırız.
İnönü stadının yeni düzeni aslında tam istediğim gibi bir stad, kutu şeklinde olması, tribünlerin etkili olabilmesi için sahaya eğimi muhteşem bir stad fakat içerisinde tek eksik ''RUH'' olmaması işimizi daha da kolaylaştırdı. Zaten kapasitesi çok yüksek staddan ziyade, kutu gibi 40bini geçmeyecek stadlar en tercih edilen stadların başında gelmektedir.
Uzun zaman sonra ilk defa bir yazı paylaştık aslında fazlada detaylandırmak kısa ve öz geçtik. Uzun yazıların devamı da gelecektir.
İyi günler.
Bir kez daha anlaşıldı ki, deplasman yasağı dünyanın en saçma yasağı olarak kayıtlara geçmiştir.
Etiketler:
Beşiktaş,
Çarşı,
deplasman,
Galatasaray,
ultrAslan
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)