Futbolda kötü bir sezon geçiren Galatasaray vardı geçen yıl itibariyle. Aslında 2000'den sonra beklentilerin çok yüksek olduğu bir Galatasaray vardı. Fakat beklentiler pek istenilen düzeyde karşılanmıyordu. İnişli çıkışlı bir grafik vardı. Geçen sezon ise artık silkelenmek adına önemli değişimleri getiren bir bahardı aslında. Ve her bahar maalesef biraz karanlıktan sonra gelirdi. Futbolda işler biraz da böyle yürüyordu.
Galatasaray Spor Kulübü açısından olaya bakacak olursak 1905'ten beri sporun beşiği olan bir kurumun zaman zaman böylesine iniş çıkışlar içinde olması doğal karşılanması gereken bir durumdu. Neticede bunlar kulübün köklü tarihini ve sayısız başarıların ardından kazandığı kupaları ve ilklerini değiştirmiyordu.
Basketbol açısından geçen sezon çok güzel bir yıldı. Başarıların ardından Fenerbahçe'ye karşı oynanan Play Off serisi ve kaybedilen bir şampiyonluğa rağmen mücadelenin ve Galatasaray ruhunun yansıması basketbol branşında yüzleri güldürüyordu. Bu branş Galatasaray taraftarları için mücadelenin ve Galatasaray ruhunun var olduğu bir branştı. Oktay Mahmuti takımın başında bütün benliğiyle duruyordu ... Bu herşeyden önemliydi işte ! Takımın başındaki kişi ruhunu mücadelesin bilgisini ne kadar içten ve samimi bir şekilde ortaya koyarsa bu takıma yansıyordu.
Gelelim Engelsiz Aslanlarımıza. Onlar için aslında çok daha uzun yazılara gerek ama onlar Engelleri yıkmak için sadece kendi içlerindeki güce ve ruha inanıyorlar ... Üstlerinde Galatasaray forması ve armasından aldıkları enerjiyi salona yansıtıyorlar. Bunları yaparken ise başlarında inanmış bir adam ve teknik heyet var. Sedat İncesu ! Oktay Mahmuti gibi herşeyini ortaya koyan mükemmel bir hoca ... Ve başarıların eksik olmadığı bir branş daha.
Gel gelelim Futbol branşına geçen sezondan sonra burda da Oktay Mahmuti ve Sedat İncesu gibi ruhunu ve benliğini ortaya koyacak birine ihtiyaç vardı. Yani bir teknik adamdan daha fazlası lazımdı. Bu isim için alternatifler oluşturulabilirdi. Ama 2000 Ruhu denilen akımdaki başarıyı yakalamak için hali hazırdaki tek isim Fatih Terim idi. E peki Fatih Hoca bunu 2.kez denememiş miydi ? Bu konuyu burda uzun uzun yazmaya kalksak konu farklı yerlere gider ama Fatih Terim'in 2.kez gelişini çok fazla sağlıklı bulmamamak gerekir. Zorunlu durumlardan öte bir nevi ego tatminiydi belkide Terim'in 2.gelişi. Yani gerçek bir ihtiyaç hali değildi. Şartlar ve zemin hazır değildi ... 2000'de destanlar yazan takımın mimarı böylesine bir başarısızlıkla ölçüt alınamazdı.
2011 Yılında Galatasaray'ın mevcut durumunda bir Teknik Direktörden daha fazlasına ihtiyaç vardı ... Oktay Mahmuti ve Sedat İncesu örnekleri Galatasaray Yönetiminin gözünden kaçmamış olsa gerek ki .. Fatih Terim ile bu değişimin temelleri sağlam şekilde atılıyordu.
Spor Toto Süper Lig'de 5.Hafta geride kalırken Galatasaray geçen senenin tozunu pasını attığını Ankaragücü galibiyetiyle gösterdi ... Bu durum bir anda sihirli bir değnekle hallolmayacak. İnanç sabır ve istikrar bir anda oluşmaz. Fatih Terim bu takımı hakettiği yerlere getirecektir. Bundan kimsenin şüphesi yok.
Galatasaray yeter ki ileriye dönük gelişimlerini ruhunun vazgeçilmezleriyle tamamlasın ... Gerisi her branşta 2000 Ruhu olarak kendini gösterecektir.